Kaynak: Sahi niye gelmiştik ki biz?
Sahi niye gelmiştik ki biz?
Kaçmaya çalıştıkça kaçtığı şey tarafından altediliyormuş insan.
Rüyalar ikinci bir yaşamdır gibi bir şey demişti Gerard de Nerval
lise yıllarımda bir ara hem şair hem gezgin oluşu, doğuya ve İstanbul’a olan ilgisi yüzünden baya takmıştım Nerval’a.
Bu yazı nereye gidiyor ben de bilmiyorum, daldan dala atlayabilirim okur, o yüzden bence hiç okuma 🙂
Yarın sabah, daha doğrusu artık bugün, KPSS var. Beklentim yok.
Artık hayattan hiçbir şey beklememeyi öğrendim sanırım.
Öğrendim ya da kabullendim. Öğrenmek hedeflenen şeyler için kullanılır çünkü kabullenmek ise tam tersi; istenen bir şey değildir çoğunlukla.
Beklemeyi bırakmamla duayı bırakmam aynı döneme rast gelir.
İnsanın beklentisi olmayınca istemekten de vazgeçiyor sanırım.
Yahut dilemek için üstün bir varlığın olması gerekmediğini kavrıyor. Dilemek beklemeye dönüştüğünde başlıyor sorun.
Sen ne beklersen bekle, gelen farklı oluyor. Yahut gelse bile beklediğin, beklediğine değmiyor.
Hayat yanıbaşında akıp gidiyor. Yine kalıyorsun kendinle baş başa, yaşamınla ve düşlerinle, yani ikinci yaşamınla.
Sonra soruyorsun Nerval gibi:…
View original post 110 kelime daha
Hello world!
Welcome to WordPress.com! This is your very first post. Click the Edit link to modify or delete it, or start a new post. If you like, use this post to tell readers why you started this blog and what you plan to do with it.
Happy blogging!